Namlunun ucundaki çocuklar
Ruveyda Yasir Said henüz 15 yaşında Taiz kentinin Maviye beldesine bağlı El Kahfa köyünde ülkedeki zor şartları sırtlamaya çalışan bir kız çocuğu.
Ruveyda yedi yıl önce annesini kaybetmesinin ardından hayatın ağır yükü omuzlarına yüklenmiş. Evdeki diğer dört kardeşinin geçimini sağlamak üzere babasıyla birlikte koyunlarını otlatarak geçim mücadelesine giriyor.
Her zamanki gibi Ruveda başına geleceklerden habersiz evde kullanmak üzere köydeki diğer kız arkadaşları ile birlikte çeşmeden su almaya gidiyor.
Kadın, çocuk ayırımı yapmayan Husi keskin nişancı kontrol altına aldıkları Huvamra okulunda pusuya yatmış gelen gidenleri vurmaya çalışıyor. Husiler Ruveyda gibi birçok çocuğu eğitimlerinden mahrum etmesi yetmezmiş gibi, çocukların eğim görmesi için yapılan okuldan çocukları hedef alarak onları katlediyor.
Olacaklarda habersiz Ruvyda doldurduğu su kabıyla evine giderken, keskin nişancı tarafından acımasızca hedef alınarak vuruluyor. Vücuduna isabet eden kurşun minik çocuğun adeta bağırsaklarını çıkarıyor.
Yaralı halde Aden'e götürülen Ruveyda uzun ve zorlu yolculuk sebebiyle 8 saat sonra baygın bir şekilde hastaneye yetiştiriliyor. Geride gözü yaşlı bir baba ve dört kardeş endişe ve göz yaşı ile ondan gelecek haberi bekliyor. Ruveyda ise hastanede yaşam mücadelesi veriyor.
Aslında Ruveyda'nın başına gelen ne ilk nede son olacağa benziyor. Yaşananlardan habersiz masum çocuklar Husi katliamlarının adeta kurbanı oluyor. Husilerin saldırılarıyla çok sayıda çocuk kimi öldü, kimi sakat kaldı. Tüm bu yaşananlara rağmen Husiler masum çocukları hedef almaktan vazgeçmiyor.




التعليقات